Salı, Ekim 24, 2006

nel -> nel

her zaman olmuyor bu, bazen oluyor. her zaman bayram olmadigi icindir belki de. hep bayramlarda oldugunu kim soyledi? ne oluyor? ne olmuyor? ne diyorsun anlamiyorum ki. cok sorma, anlatiyoruz.

her sey el opme gelenegiyle basladi. elini opecegim kimsenin olmadigini bana kim hatirlatti? sonra kim demis kimse yok diye vesvesesini kim fisildadi kulagima? gittim, opecem vallaha. onca insan var yapma etme dedim di mi? bayram degil mi, hakkim degil mi? vallahi opturmem dedi. bizde boyledir dedi. anliyorum, anliyorum. ben de buyuyunce boyle olacagim. intikam alacagim gelecekteki yegenlerimden, manevi cocuklarimdan. vaktiyle istemistim vermemislerdi diyecegim. bunun alternatifi 'ben cektim onlar cekmesin' degil midir, bu daha iyi degil midir? hih!

gozlerime yas doldu birden. topluluk icinde olmasa boyle diyorum. topluluk icine cikmadan once o kadar tembihliyorum; bak, orda kas-goz isareti falan kar etmiyor beni rezil ediyorsun diyorum, kar etmiyor. tersim geri dondum oturdum yerime. heh heh-hoh hoh, bir samata bir gurultu, "bilirsiniz kizlar iste". sonra cikageldi beklenmedik bir anda, bir kucaklama, siki siki sarmalar falan.. aa bu kadari da fazla ama, da diyemedim iste sustum oturdum yeniden.

ustune de sinemaya gittik. son seans kizlar matinesi. soiresi desek? cok bilmislik etmesen?
neyse sapti konu. hii sapti.

**

28 ekim gunluk notu: bugun gokhan amca bana bayram harcligi verdi!! ayrica burdan biri beni isterse degerlendirme gorevini de ustune aliyormus! oldu, gozlerim doldu :D
saka bi yana, hep cok mahcup ediyorlar beni.
bi de bugun ulviye teyze'nin oglu (16)'nun imametinde bi namaz kilmisiz...
valla boyle insanlar turkiye'de olsun canimi yesinler diyorum (bu deyimi hic sevmem de siz turkler ne dior..)

**

31 ekim gecesi ilavesi: gonderdikten iki gun sonra iletilemedigi notuyla bana geri donen bir mailde soz verdim diye yeniden yayinladigim ve o gun bugundur (4 gun olmus) burda duran bu postun artik vadesi doluyor. hasarli mail adresi sahibine buradan sesleniyorum. yorum yazicaksaniz yazin yazmayacaksaniz yazmayin. (bu da guzel turkcemizin guzel deyimlerinden biridir, severek kullaniriz ;p)

Cumartesi, Ekim 21, 2006

hayalistan












"Insan yaratmayi, yollar insa etmeyi sever, tartisma goturmez bu. Ama... icgudusuyle, hedefine erismekten ve yapiyi tamamlamaktan korkuyor... olmasin sakin? Nasil bilebiliriz ki, belki de o yapiyi sadece uzaktan seviyordur; yakinina gitmeden, belki de sadece insa etmeyi seviyor ve icinde yasamak istemiyor." [Dostoyevski]

**

resim: atlas, eylul 2006

okan ozturk'e cok tesekkurler

dahasi icin: http://groups.yahoo.com/group/dostoyevski/
hikayeyi okumak icin: beyaz geceler
hikayeyi dinlemek icin: beyaz geceler

Cuma, Ekim 20, 2006

bayram hediyesi

gozlerinizi kapayin.




meali: 36/1-12.

Pazartesi, Ekim 09, 2006

hosca kal kardesim deniz

cılkı çıkmış, felegi sasmıs, feri sonmus blogum,

mektubunu ald
ım bugun. diyorsun ki ne ben eski benim artik, ne sen eski sensin. oyle biraz.

seni dunyaya getirirkenki iki durtusunden biri "ad
ımı sakın baskası almasın" digeri de "acaba olsaydı nasıl gorunurdu" olan, ilk post'unda 'bir ben eksiktim, ahanda ben de geldim hoh hoh' deme ve 'cok buyuk gayelerim var, dunyayı da kurtaracam bununla' seklinde hedef koyma luksunu sayfasına yasatmamıs biri olarak bu geldigimiz noktada sana ihanet ettigimi dusunmuyorum. bir 'defter'im vardı, yıllardır agzını acıp tek kelime etmemis, sadakatle, hurmet ve sevgiyle kah gozlerini gozlerime dikip, kah basını one egip dinlemis, dinlemisti beni; hayırlı evlat yetistirmenin faziletine binaen bir tane de hemcinsi 'sayfa' olsun diyerek ise koyulduk ise simdi pisman mı olalım? Allah evlatlarımızdan cektirmesin, bu davranısın bana cok dokundu ama anne sefkati hos gordurmesin de ne yapsın.

mesele olansa durumun cozumsuzlugu. bana de ki 'asl
ına don, oyle olunca ben de donerim'. ahaha, de de goreyim. iste bu donme hic kolay degil. ben istemez miyim sanıyorsun? ozlemiyor muyum adını 'sayfa' koydugumun tek bir sayfadan ibaret, gozumun onunde, yeri yurdu belli oldugu gunleri? hala aklıma gelip gulumsetmiyor mu beni yegane okuyucum 'cos'un her yazıya yazdıgı yorumlar, ve usenmeden, belki de sebepsiz yere, hepsini silisim? yaptıgımın yeniden gelecegin zifiriligine gecmisin loslugundan ekmek kırıntıları bırakarak sessiz kimsesiz yurumek olmasından baska arzu ettigim nedir simdi?

sus ey blog; sayfa demeye
varmıyor dilim.
ve yagma yagmur, beni silip supurme.

Pazar, Ekim 08, 2006

sonun baslangici

ssc : yurumek istiyorum
ssc : bi sarki mirildanarak yururum
- hangi sarki
ssc :
bilmiyorum
ssc : icimden hangisi gecerse
ssc : yagmur sesine hangisi uyarsa
ssc : yagmura vokal yapacagim
- singing in the rain...

Cuma, Ekim 06, 2006

kirpiyim kirpisin kirpi

bu boyle biline.