ne zamandi? encarta'yla unutulmaz gecelerde mi? yer altinda farelerle dans ederken mi? "corci.. corci.." diye kendimi harap etmekteydim. o yazi yeniden elime gecse, okusam, bagrima bassam, aglasam inlesem diyordum. istanbul'dan istemeyi dusundum ama kim arayip bulacakti onu ben nerede oldugunu bilmiyorken daha. zor olmadi sonra, buldum, bastim bagrima. oyle bir yazi iste.
lise sinif arkadasim h. 2000 yilinda yazmisti:
-Corci'ye Unserenat-
Icimin bahcesinde firtinalar kopuyor Corci! Nefret topu buyuyor icimde. Burnumun dibindesin diye. Off!! Simdi yanimda olmasan, yaninda olmasam. Icimdeki nefret topu oyle hizli buyuyor ki! Cabuk cabuk buyuyor. Cabucak alevleniyor.
Of Corci! Ozur dilemezsen bir yilan olurum. Hep guzelim diye kiskanirdin ya beni! Bak Corci! Simdi bir sumuk yuregim. Yesil sumuk. Ozur dilemezsen o sumugu sana gonderirim Corci! Bardaklarla, pet siselerle, bidonlarla gonderirim. Karga tirnaklarina kazidigim mektuplarla gonderirim.
Ozur dilemezsen bir sivrisinek olurum Corci! Ignemle kanini emerim. Git dersen bir gun durmaz giderim. Kafdaglarini asar, butun ugursuz kara kedileri toplar sana getiririm.
Sen varsin diye kuslarin hepsi sokta, ucamiyorlar Corci! Cicekler boyun buktu. Hercai meneksemizi sorarsan adini duyunca kalp krizinden gitti gariban. Ninem diyor ki: “Allah Allah, bu cicege ne oldu boyle, kalp krizinden gitti birden.” Ninem bilmiyor senin geldigini.
Sen gelmeseydin garip meneksemiz kurur muydu hic? Sahi corci! Sen gelmeseydin meneksemiz kurur muydu?
Ben de hasta olmazdim boyle. Bir at olurdum o zaman. Senden uzaklasmak icin can atan, delice, ruzgar gibi kosan bir at olurdum.
Sen git yeter ki! Ben her zaman at olurum. Gelme Corci! Eger gelirsen, lagim olurum, akarim ustune selaleler gibi.
İcim sıkılıyor sen yanimdayken. Yatagin altina saklaniyorum. Yatagin altindaki fare deligindeki farelerle dertlesiyorum. Seni anlatiyorum onlara, yaptigin gicikliklari. Hepsi uyuz oluyorlar sana, hepsine anlattim cunku.
Bazen tuvalete kilitliyorum kendimi, sirf yanima gelme diye. Yalvariyorum tuvaletteki lagim farelerine, beni senden kurtarsinlar diye. Fareleri cok seviyorum ben, cunku beni dinliyorlar, ara sira konusuyorlar benimle. Seni anlatiyorum onlara. Fareler de kuyruklarini salliyorlar. Onlar da seni taniyorlar Corci!! Of Corci! Bir de yanimda olmasan, yaninda olmasam...
Seni bir kabus diye dusunuyorum Corci, kalbim yerinden firliyor. Sen kabus olma Corci, ben de senden korkmiyim, farelerle sirdas olmiyim, sana nefret kusmiyim. Yatak altlarina saklanmiyim. Git dersen bir gun durmam, giderim. Kosa kosa giderim hem de! Dedeme sık sık soruyorum:
”Kim dogurdu bu Corci’yi dede?” diyorum, “niye dogurmus sanki? Keske dogurmasaymis.” Dedem diyor ki: “Ne yaparsin iste? Olmus bi kere!” “Bana ne dogumdan mogumdan” falan diyorum, “Az kaldi” diyor dedem, “Gunes bir defa dogup batinca, Corci olecek insallah.” “Ooww! Ne kadar cok!” diyorum dedeme. “O zamana kadar o beni oldurur!” Of Corci! Yanimda olmasan, yaninda olmasam.
Ne olur defol git Corci, pılını pırtını topla git. Yollar kapaliysa gitmen icin yol olurum sana ben. Uzun ince bir yol. Yeter ki git! Gidersin degil mi Corci? Eger yaninda bir yol arkadasi yoksa, sabirli bir yolcu olurum seninle. Uzaklardan, cok uzaklardan yururum, yanından degil, cunku ayaklarin cok pis kokuyor Corci!
Sonunda yorulurum Corci, yerlere serilir, bir kosede kıvrılıp uyurum.
Of Corci!! Yanımda olmasan, yanında olmasam...